Güncel Gönderiler: Tıp Fakültesi Tez Koleksiyonu
Toplam kayıt 98, listelenen: 21-40
-
Femur trokanterik bölge kırıklarının proksimal femoral çivi ile cerrahi tedavi sonuçlarının değerlendirilmesi
(İstanbul Bilim Üniversitesi, Tıp Fakültesi., 2008)İstanbul Bilim Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalında, Ocak 2002 - Şubat 2007 tarihleri arasında femur proksimal uç kırığı nedeniyle tedavi edilmiş 100 olgu çalışma grubumuzu oluşturmaktadır. ... -
Proksimal LAD lezyonunda, robot yardımlı minimal invaziv koroner baypas cerrahisi ile konvansiyonel bypas cerrahisinin klinik ve anjiografik sonuçlarının karşılaştırılması
(İstanbul Bilim Üniversitesi, Tıp Fakültesi., 2014)Amaç: Minimal invaziv baypas cerrahisi son 10 yılda artan bir popülarite ile dünyada birçok merkezde klinik rutine girmiştir. Günümüzde, teknik olarak gelinen noktadaki başarı ile operasyonların atan kalpte yapılabilirliği ... -
Koroner arter baypas cerrahisinde oksijenatörsüz ekstrakorporeal dolaşım sistemi kullanım tekniği
(İstanbul Bilim Üniversitesi, Tıp Fakültesi., 2011-10-11)EKD (Ekstrakorporeal dolaşım), özellikle oksijenatör, kan pompası ve rezervuarlar, ayrıca aşırı prime volüm ve uzun kros klemp süreleri nedeniyle iyi bilinen fizyolojik olmayan bir prosedürdür. Roller pompalar yerine ... -
İzole mitral kapak değişimi yapılan hastalarda, minimal invazif port akses yöntemiyle konvansiyonel medyan sternotomi yöntemlerinin uzun dönem karşılaştırılması
(İstanbul Bilim Üniversitesi, Tıp Fakültesi., 2012-06-05)Amaç: Mitral kapak ameliyatları, tüm kapak ameliyatları dikkate aldığında en çok uygulanan cerrahi operasyonlardır. Bu grup cerrahi operasyonlar içerisinde en çok uygulanan yöntem ise mitral kapak değişimidir. Son yıllardaki ... -
Koroner arter bypass cerrahisinde, safen ven greft hazırlanmasında konvansiyonel ve no touch tekniğin endotel hasarı düzeyinde karşılaştırılması
(İstanbul Bilim Üniversitesi, Tıp Fakültesi., 2010)Bu çalışmada; iskemik kalp hastalığı nedeniyle koroner arter baypas grefti operasyonuna karar verilmiş hastalarda, kullanılacak safen ven greftin hazırlanması sırasında oluşabilecek endotel hasarından korunmak amacıyla, ... -
Kardiyopulmoner bypass altında opere edilen hastalarda akut böbrek hasarının erken dönemde belirlenmesinde idrar nötrofil jelatinaz ilişkili lipokalin’in değeri
(İstanbul Bilim Üniversitesi, Tıp Fakültesi., 2013-07-30)Amaç : Akut böbrek hasarı (AKI) kardiyopulmoner bypass cerrahisi sonrası sık görülür ve prognozu kötüdür. Tanıda gecikilmesi morbidite ve mortaliteyi artırır. AKI tanısı, art arda yapılan kreatinin ölçümlerinde önemli ... -
Atriyal fibrilasyonun cerrahi tedavisinde irrigasyonlu monopolar ve bipolar Radyofrekans ablasyon sonuçlarının karşılaştırılması
(İstanbul Bilim Üniversitesi, Tıp Fakültesi., 2007)Atriyal Fibrilasyon (AF) genel popülasyonun % 0,4 ‘ünü etkileyen en sık aritmi olup, ilerleyen yaslarda bu oran daha da yükselmektedir. AF’ ye bağlı olarak sistemik tromboemboli, kalp yetersizliği, hemodinamik bozukluklar, ... -
Açık kalp cerrahisi sonrasında gelişen gastrointestinal komplikasyonların değerlendirilmesi
(İstanbul Bilim Üniversitesi, Tıp Fakültesi., 2013)Amaç : Açık kalp cerrahisi sonrasında gelişen gastrointestinal komplikasyonlar, sık görülmeyen ancak yüksek mortalite ve morbidite ile seyreden komplikasyonlardır. Gastrointestinal komplikasyonların tipleri, tanı, takip ... -
Kardiyopulmoner baypas kullanarak veya çalisan kalp tekniği ile yapilan koroner arter baypas operasyonlari sonrasi miyokard hasarinin değerlendirilmesi
(İstanbul Bilim Üniversitesi, Tıp Fakültesi., 2008)Sanayileşmenin artması ve insanların beslenme alışkanlıklarının bununla birlikte değişmesi dünyada koroner kalp hastalıklarının artırmış ve buna bağlı olarak ta koroner revaskülarisazyon ihtiyacını artırmıştır. Çalışan ... -
Açık kalp cerrahisi sonrası aletli periton diyalizinin renal replasman tedavisi olarak kullanımı
(İstanbul Bilim Üniversitesi, Tıp Fakültesi., 2012-04-26)Kardiyopulmoner Bypass (KPB) sonrası gelişen böbrek yetmezliğinde birçok etkenin rolü vardır. Preoperatif renal disfonksiyon, ileri yaş (>60-70), diabetes mellitus (DM), eş zamanlı kapak cerrahisi, preoperatif kötü sol ... -
Mitral anüler kalsikasyonun endotel fonksiyon bozukluğu, karotis intima – mediya kalınlığı ve serum fetuin-A düzeyi ile ilişkisi
(İstanbul Bilim Üniversitesi, Tıp Fakültesi., 2010)Giriş: Mitral anüler kalsifikasyon (MAK), mitral kapak anulusunun dejeneratif kalsifikasyonu ile karakterize bir hastalıktır. Temel patoloji, mitral anulusda kollajen yapının fibröz yapıya dönüşümü, lipid birikimi ve ... -
16 kesit bilgisayarlı tomografi ile kalsiyum skorlamasının koroner arterlerdeki segmental dağılımının gösterilmesi
(İstanbul Bilim Üniversitesi, Tıp Fakültesi., 2008)Giriş ve amaç: Arter duvarının kalsifikasyonu aterosklerozun bir parçasıdır ve normal duvarda bulunmaz. Aterosklerotik arterlerde kemik oluşum ve yıkım mekanizmasına benzer bir şekilde “ Calcium Hydroxyapatite” biriktiği ... -
Mitral kapak değerlendirilmesi: Transtorasik ekokardiyografi ve kardiyak manyetik rezonans görüntülemenin karşılaştırılması
(İstanbul Bilim Üniversitesi, Tıp Fakültesi., 2010)Giriş: Mitral darlığı hemen her zaman ARA’e bağlı gelişen ve dünya çapında önemli mortalite ve morbidite nedeni olan çok boyutlu bir hastalıktır. MD’nda tedavi stratejisi; MD ciddiyeti ve özellikle MKA’na göre belirlenir. ... -
İleri evre kalp yetersizliği prognozunda sağ ventrikül stroke work indeksinin klinik sonlanım noktalarıyla arasındaki ilişkinin araştırılması
(İstanbul Bilim Üniversitesi, Tıp Fakültesi., 2013)Amaç: Kalp yetersizliğinde sağ ventrikül fonksiyonlarının prognostik öneme sahip olduğu çeşitli non-invaziv sağ ventrikül fonksiyon parametrelerinin kullanıldığı çalışmalarda gösterilmiştir. Sağ ventrikül fonksiyonları ... -
Normal koroner arterli hastalarda koroner arter çaplarının demografik veriler ile değişimi ve koroner arterler arasında çap ilişkilerinin incelenmesi
(İstanbul Bilim Üniversitesi, Tıp Fakültesi., 2007)Giriş: Toplumun sağlıklı bireylerinde koroner arter çapları (KAÇ) değişkenlik göstermektedir. Çeşitli fizyolojik ve patolojik durumların KAÇ’larını etkilediği bilinmektedir. Ancak normal KAÇ’ları ile ilgili yapılan ... -
Koroner arter hastalığının yaygınlığı ve ciddiyeti ile serum adiponektin düzeyi ve adiponektin Rs 266729 Gen polimorfizmi arasındaki ilişki
(İstanbul Bilim Üniversitesi, Tıp Fakültesi., 2012-04-02)Kardiyovasküler hastalıklar (KVH), gelişmiş ülkelerde ölümlerin en sık rastlanılan nedenidir. Koroner kalp hastalığının ve diğer kardiyovasküler hastalıkların gerek sıklığında gerekse ölüm oranlarında azalma sağlanabilmesi ... -
Koroner arter hastalığının yaygınlığı ve ciddiyeti ile serum asimetrik dimetilarjinin düzeyi arasındaki ilişki
(İstanbul Bilim Üniversitesi, Tıp Fakültesi., 2012)Kardiyovasküler hastalıklar (KVH), gelişmiş ülkelerde ölümlerin en sık rastlanılan nedenidir. Koroner kalp hastalığının ve diğer kardiyovasküler hastalıkların gerek sıklığında gerekse ölüm oranlarında azalma sağlanabilmesi ... -
Stabil koroner arter hastalığında koroner arter hastalığının yaygınlığı ve ciddiyeti İle P dalga dispersiyonu ve QT dispersiyonu arasındaki ilişkinin incelenmesi
(İstanbul Bilim Üniversitesi, Tıp Fakültesi., 2013-05-10)Giriş: Koroner arter hastalığı (KAH), kardiyovasküler hastalıklar içerisinde önemli morbidite ve mortalite nedenidir. Hastalığın etyolojisinde sıklıkla ateroskleroz rol oynamaktadır. Ateroskleroz; progresif, sistemik ve ... -
Akut koroner sendrom sonrası istenmeyen ikincil kardiyak olay gelişme sıklığının kardiyovasküler risk faktörleri ve bazı kardiyak parametrelerle ilişkisi
(İstanbul Bilim Üniversitesi, Tıp Fakültesi., 2010)AMAÇ: Akut Koroner Sendrom‘la başvuran hastaların başvurudaki klinik verileri ile birlikte ,ortalama trombosit hacmi (OTH) ve QT dispersiyonu değerlerinin taburcu olduktan sonraki takiplerinde istenmeyen kardiyak olay ... -
Koroner arter hastalığının yaygınlığı ve ciddiyeti ile serum leptin düzeyi ve leptin RS 7799039 (-2548 G/A) gen polimorfizmi arasındaki ilişki
(İstanbul Bilim Üniversitesi, Tıp Fakültesi., 2012-09-20)Koroner olayların tümü geleneksel risk faktörleri olan kişilerde ortaya çıkmamaktadır. Yakın zamanda yapılan çok sayıda çalışmada, yağ dokudan salınan iki adipokinden biri olan adiponektin ve diğeri leptin ile KVH riski ...