Türkiye’de sağlık harcamalarının sağlıkta dönüşüm programı öncesi ve sonrası değerlendirilmesi ve OECD ülkeleri ile karşılaştırılması
Künye
Ozata Yamac S. (2016). Türkiye’de sağlık harcamalarının sağlıkta dönüşüm programı öncesi ve sonrası değerlendirilmesi ve OECD ülkeleri ile karşılaştırılması. Yayımlanmamış yüksek lisans tezi. İstanbul: İstanbul Bilim Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü.Özet
Sağlık sektörü hızla büyüyen bir sektör olarak; ekonomide oldukça büyük bir öneme sahiptir. Hızla büyüyen bu sektör piyasa ilişkileri içerisine giderek daha çok dahil olmaktadır. Bu durumda sağlık harcamalarını iktisadi analiz yöntemleriyle dahada derinden incelemek gerekliliği ortaya çıkmaktadır.
2003 yılı itibari ile Türkiye’de Sağlık’ ta Dönüşüm Programı başlatılmıştır. Sağlıkta Dönüşüm Programı hedefleri oluşturulurken sağlık finansmanı ile ilgili hedeflerde oluşturulmuştur. Sağlıkta dönüşüm politikasının temel amacı, sağlık alanında giderek artan harcamaları azaltıp, verimliliği arttırırken, birey ve bireylerin sağlığa erişiminde herhangi bir kısıtlamaya yol açmamaktır.
Bu çalışma da sağlıkta dönüşüm programı öncesi ve sonrası 1999-2014 yılları arasında ki sağlık harcaması verilerinin toplam, kamu ve özel kalemleri ile değişimi incelenmiştir. Bu inceleme seçilen iki hizmet sunucusu olan hastane ve perakende satış ve diğer tıbbi malzeme sunucuları içinde incelenmiştir. Ayrıca Türkiye GSYİH içerisindeki toplam, kamu ve özel sağlık harcaması paylarına bakılarak Türkiye’nin ilgili harcama için GSYİH ‘sın dan ne kadar pay ayırdığı değerlendirilmiştir. Bunlara ek olarak seçilen bazı OECD ülkeleri sağlık harcamalarının GSMH’ ya oranının, Türkiye sağlık harcamalarının GSMH’ ya oranları ile karşılaştırılması yapılmıştır.
Sonuç olarak sağlıkta dönüşüm programının etkin ve verimli olarak sağlık harcamalarına katkı sağladığı, hedefleri ve bileşenlerine ulaşmak için doğru politikalar izlediği, kamu sağlık harcamalarının arttığı görülmüştür. İncelenen hizmet sunucuları içinse, kamu ve özel sektör olarak ta özel sektör sağlayıcılarına artış görülmektedir. Toplam sağlık harcamaları olarak kamusallaşan fakat hizmet sunucuları açısından özelleşen bir durum elde edilmiştir. Hizmet sağlayıcıları açısından kamu ile ilgili daha fazla politika geliştirilmesi önerilebilir ve bu grupların incelemesinin derinleştirilmesi gerekliliği de bu durumda ortaya çıkabilir. Gelişmekte olan Türkiye’nin bu gibi politikalarla gelişmeye devam ettiği taktirde OECD ülkelerinin ortalamasının yakalanabileceği süreç uzun olabilir olsa da yakalanabilir olduğu düşünülmektedir. As a fast growing sector, health sector has a highly great significance in economy. This fast growing sector is gradually getting involved in the market relations. In this case, a need to analyse more deeply the health expenditures by means of economic analysis methods comes out.
As of 2003, Health Reformation Program in Turkey has commenced. While setting the goals of Health Reformation Program, the concerning aims of health finance were determined, as well. The main objective of the policy of health reformation is to make it possible for an individual or all people to have access to health while cutting down on the ever increasing expenditures in health sector and increasing the productivity.
In this study, exchange of health expenditure data with aggregate, public and private items pre and post health reformation program between 1999 and 2014 has been examined. This study has also been conducted for two chosen service providers, which are hospital and retailer sale, and other medical suppliers. Furthermore, by taking into account the aggregate, public and private health payment shares in Turkey GDE, it has been determined how much Turkey has allocated from its GDE for the pertaining expense. In addition to this, a comparison has been made between the ratios of certain OECD countries’ health expenses and GNP’s, and of Turkey’s health expenses and GNP’s.
As a conclusion, it has been observed that health reformation programme has made active and useful contributions to health costs, that it has followed true policies in order to achieve its aims and that public health expenses have increased. As for the examined services providers, public and private sector providers have also increased. A situation has emerged in which overall health expenditures have been publicized but service providers have been privatized. In terms of service providers, it can be recommended that more policies regarding public should be developed and it can turn out that the study of these groups need to be deepened. It is thought that as a developing country, Turkey can catch up with other OECD countries if it continues to grow with these policies in the long run.
Bağlantı
https://hdl.handle.net/11446/1018Koleksiyonlar
- Hemşirelik [98]