Karaciğer donör adaylarının preoperatif radyolojik değerlendirmesinde Bt dansitometri ile hesaplanan hepatosteatoz derecesinin patoloji ile korelasyonunun araştırılması
Künye
Altınmakas, Emre. (2012). Karaciğer Donör Adaylarının Preoperatif Radyolojik Değerlendirmesinde Bt Dansitometri İle Hesaplanan Hepatosteatoz Derecesinin Patoloji İle Korelasyonunun Araştırılması. Yayımlanmamış doktora tezi. İstanbul : İstanbul Bilim Üniversitesi, Tıp Fakültesi.Özet
Bu çalışmanın amacı karaciğer yağlanma derecesinin değerlendirilmesinde BT dansitometri tekniğinin tanısal doğruluğunu CVKN donör adayları üzerinde araştırmaktı. Yaşları 19-56 arasında değişen 93 olgu değerlendirildi(Ort: 32,7 yıl, SS: 8,7 yıl).
Donör adaylarının preoperatif radyolojik değerlendirmesinde rutin olarak gerçekleştirilen BT çalışmasında, prekontrast imajlarda, karaciğer ve dalağın ana vasküler yapılardan yoksun alanlarına örneklemler yerleştirildi. Bulunan değerlerin ortalamaları alınarak HU cinsinden ortalama karaciğer(MSA) ve ortalama dalak(MSA) dansiteleri bulundu. Bu değerler kullanılarak karaciğer atenüasyon indeksi(LAI) hesaplandı(LAI=MHA-MSA) Cerrahi sırasında wedge biyopsi ya da preoperatif dönemde iğne biyopsisi yapılmış olguların histopatolojik sonuçları, LAI değerleri ile karşılaştırılarak analiz edildi.
Histopatolojik sonuçlara göre olguların 58 (62,4%)’ inde hiç yağlanma görülmezken 35(37,6%)’ inde yağlanma görülmüştür. Karaciğer yağlanması görülen 1’er(2,9%) olguda; 15%, (15-20)%, 20%, 30% ve 35%, 2’şer (5,7%) olguda 1%, (10-15)%, (20-25)% , (25-30)% ve 40%, 3(8,6%) olguda 2%, 4(11,4%) olguda (5-10)%, 6(17,1%)olguda 5% ve 7(20%) olguda 10% yağlanma saptanmıştır.
Histopatolojik değerlendirmede yağlanma derecesi ≤ %5 saptanan 69 olgunun CVKN öncesi yapılan BT dansitometre analizlerine göre 63’ünde yağlanma derecesinin, ≤ %5, 6’ sında ise yağlanma derecesinin %5-30 arasında olduğu görülmüştür.
Halihazırda kullanılan LAI değerlerine göre kabul edilen yağlanma dereceleri Tablo 9’da verilmiştir. Çalışmamızda bu değerlerin histopatolojik sonuçlar ile uyuşumu-korelasyon değeri r=0,661 olup orta düzey ilişki ile uyumlu olarak değerlendirilmiştir. Daha yüksek bir uyuşumu-korelasyon elde etmek amacı ile histopatolojik yağlanmayı BT ile benzer gruplara ayırdığımızda (≤ %5 , %6-%30 ve %30≤ ) ayırt edici LAI kestirim değerleri şöyle bulundu: 5≤% yağlanma için LAI ≥6, [6-30]% yağlanma için 3≤ LAI ≤5 ve %30 ve üzeri yağlanma için ise LAI ≤3. Bu şekilde elde ettiğimiz uyuşumu-korelasyon değeri (r=0,724 ) (p<0,001) olup, mükemmele yakın ilişki ile uyumlu olarak değerlendirilmiştir. Bu şekilde elde edilen LAI kestirim değerlerinin halihazırda kullanılan derecelendirmeye göre histopatoloji ile daha yüksek uyuşma-korelasyon içerisinde olduğu sonucuna varılmıştır.
LAI değerlerinden faydalanılarak, BT dansitometre tekniği ile karaciğer yağlanmasının tahmini altın standart yöntem olan histopatolojik tetkike göre daha kolay, hızlı ve non-invazivdir. BT dansitometri yağlanma varlığını yüksek özgüllük (%75) ve duyarlılıkla (%75) tahmin edebilmekte böylece CVKN donör adaylarında invaziv bir yöntem olan perkütan biyopsiden kaçınılabilmektedir. The purpose of this study was to determine the diasgnostic value of CT densitometry in the quantification of fat content in human liver in living liver transplantation donor candidates.
The study was performed on 93 living liver donor candidates who were between 19-56 of ages(32.7 years ± 8.7). In the native CT images which is obtained in the routine preoperative radiologic evaluation of donor candidates, equally sized region of interest were placed on nonvascular areas of liver and spleen. Mean hepatic attenuation (MHA) and mean splenic attenuation (MSA) were determined using ROI measurements and calculated LAI values. Needle and wedge biopsy materials were assesed histopathologically to determine the actual degree of hepatosteatosis and were compared to LAI values.
At histopathological analysis, there were no steatosis in 58(%62.4) of 93 donor candidates. The rest of the donors had steatosis in vary of rate. There were 69 donors who have %5 or less steatosis in histopathological evaluation. CT densitometry predicted ≤ 5% hepatosteatosis in 63 subjects. There were %5-30 steatosis in other 6 donors with CT densitometry.
There was a well correlation (r=0,661) between the LAI values and histopathological results. To get a better correlation we divided the histopathological stetosis into three group(≤ %5 , %6-%30 ve %30≤ ) as well like CT densitometry. The new cut off value for LAI was ≥6 for %5 or less steatosis, 3≤ LAI ≤5 for [6-30] steatosis and ≤3 for %30 or more steatosis. There was a great correlation (r=0,724) between these LAI values and histopathologic results.
The CT densitometry is a noninvasive and easy technique in the assesment of the macrovesicular hepatosteatosis. It is faster and easier than histopathological evaluation.
LAI values correctly predict the presence of fatty infiltration with significant sensitivity (75%)and specficity (74%) and in this way BT densitometry technique prevents invasive percutenous liver biopsy.