Bruksizme bağlı temporomandibuler rahatsızlığında oklüzal splint ve TENS tedavilerinin klinik ve ağrı eşiği üzerine olan etkinliklerinin karşılaştırılması
Özet
Amaç: Bu çalışmada bruksizme eşlik eden miyofasyal ağrı sendromlu ve temporomandibuler eklem rahatsızlığı olan hastalarda oklüzal splint ve TENS tedavilerinin klinik bulgular ve ağrı eşiği üzerine olan etkinliklerini karşılaştırdık. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya katılan 30 hasta randomize olarak oklüzal splint ve TENS grubu olmak üzere ikiye ayrıldı. Hastaların ağrıları (tetik nokta üzerine algometrik ölçümle saptanan basınç ağrı eşiği, görsel analog ölçek üzerinden istirahat ve fonksiyon halindeki ağrı derecesi), eklem hareket açıklığı (cetvel ile ölçülerek), yaşam kaliteleri (çene ile ilişkili spesifik yaşam kalitesi formu ve genel yaşam kalitesi ölçeği Kısa Form-36 kullanılarak) değerlendirildi. Bu değerlendirmeler tedavi öncesi, tedavi sonu ve tedaviden sonraki 1. ayda olmak üzere toplam üç kez yapıldı. Bulgular: Tetik noktalar üzerine yaptığımız algometrik ölçümlerde, tedavi sonrası hem splint hem TENS tedavisi etkiliydi (p<0,05), 1. ay kontrolünde ise TENS uygulanan grupta sağlanan iyilik halinin korunamadığını saptadık (p>0,05). Her iki grubun ağrı skorlarında azalma mevcuttu (p<0,05). Hastalarımızın çene hareketlerindeki artış splint grubunda daha belirgindi (p<0,05). Temporomandibuler eklem patolojilerine yönelik spesifik yaşam kalitesi ölçeğinde tedavi sonrası ve 1. ay kontrollerinde yine hem splint hem TENS grubunda yaşam kalitesinde artış tespit ettik (p<0,05). Kısa Form-36 değerlendirmesinde ise ağrı kategorisinde etkilenim olup, düzelme TENS grubunda daha belirgindi (p<0,05). Sonuç: Bruksizme bağlı miyofasyal ağrı sendromunda kısa dönemde hem splint hem TENS tedavileri etkin olup, splinte göre TENS’in etkinliğinin daha çabuk kaybolduğu görülmektedir. Bu nedenle TENS’in analjezik etkisinden dolayı diğer tedavi modaliteleri ile kombine olarak uygulanmasının daha uygun olacağını düşünmekteyiz. treatments with respect to clinical findings and pain threshold in patients with myofascial pain syndrome and temporomandibular disorders. Material and Methods: Thirty patients included in the study were randomized into occlusal splint and TENS groups. The severity of pain of the patients (pressure-pain threshold determined with algometric measurements of the trigger point, the degree of pain during rest and functional activities measured with visual analogue, range of motion of joints (measured with a ruler), quality of lives questionnaire specific to masticatory functions and general quality of life scale Short Form-36) were evaluated. These evaluations were repeated three times namely once before, during and after the therapies. Results: Our post-treatment algometric measurements of trigger points pain scores showed that both splint and TENS treatments had been effective (p<0,05). However effectiveness in the TENS group decreased in the first month controls (p>0,05). In both groups pain scores were improved (p<0,05). Improvement in mandibular movements in the patients who applied splint treatment was more significant (p<0,05). We obtained an increase in quality of life measurement scores which is specific to temporomandibular disorders both in TENS group and splint group in post treatment and one month after controls. (p<0,05). However in Short Form-36 evaluations, the pain category was positively influenced and improvement in the TENS group was more apparent (p<0,05). Conclusion: In myofascial pain syndrome secondary to bruxism both splint and TENS treatments are effective in the short term. However the effectiveness of TENS is observedly short lived when compared with TENS treatments. Therefore we suggested that, due to the analgesic properties, usage of TENS in combination with other treatment modalities would be more appropriate.