Postmortem periyotta C- reaktif protein düzeyinin ölüm zamanı ve ölüm nedeni ile ilişkisi
Erişim
info:eu-repo/semantics/openAccessTarih
2011Yazar
Volaka, AliSafran, Nurhas
Kolusayın, Melek Özlem
İnce, Nurhan
Yorulmaz, Eda
İnce, C. Haluk
Yorulmaz, Coşkun
Üst veri
Tüm öğe kaydını gösterÖzet
AMAÇ: C-reaktif protein, serumda birçok farklı türdeki inflamasyona bağlı uyaranlara karşı cevap olarak ortaya çıkmaktadır. Bu tip proteinler en çok bakteriyel enfeksiyon, miyokardiyal enfaktüs, pulmoner embolide olduğu gibi dokuda iskemik hasarı, malin neoplaziler, fiziksel veya travmatik hasarlar; kemik fraktürleri, cerrahi müdahale, yanıklar ve birçok enflamatuvar klinik şartlarla ilişkilidir. CRP’nin adli alandaki önemi ve varlığı birçok yazar tarafından öne sürülmüştür. Bu çalışmada; çeşitli ölüm nedenleriyle sonuçlanan otopsi vakalarında, hayatta kalma sürelerinin de özel referans olarak alındığı, travmatik nedenli ölümler göz önüne alınarak serum CRP konsantrasyonları ve bunların adli tanıda uygulanabilirliği çalışılmıştır. YÖNTEMLER: Olgular, İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndaki rutin otopsilerden seçilmiştir. Örnekler tam anlamıyla postmortem intervalleri bilinen 104 olgudan elde edilmiştir. Kan örnekleri, oldukça korunumlu bir bölgede olduğu için, femoral venden toplanmıştır. Serum CRP konsantrasyonları, Cobas Integra 400 Analizörü’yle değerlendirilmiş ve bulgular hasta kayıtları, ölümün meydana geldiği olay yeri, otopsi, tamamlayıcı toksikolojik ve histolojik çalışmalar,muhtemel miyokardiyal hasarın şiddeti ve ölüm nedeni dikkate alınarak desteklenmiştir. BULGULAR: Bütün olgularda Serum CRP konsantrasyonları 0.01mg/l-477.16 mg/l arasında (4.73 mg/l,ortalamayla) değişmektedir. CRP değişimleriyle ölüm çeşidi arasında p<0.0001 düzeyinde anlamlı bir fark mevcuttur. Aynı zamanda ani travmatik ölüm grubunda, ölüm sonrası zamanla CRP seviyesinde istatistiki olarak anlamlı bir negatif korelasyon (r: 0.453, p<0.05) gözlenmiştir. SONUÇ: Bu sonuç; postmortem zamanın CRP üzerindeki azaltıcı etkisini göstermektedir. Bu çalışma diğer benzer çalışmalarla benzer sonuçları ortaya koymuştur ve postmortem intervalin otolitik degradasyonunu yansıtmaktadır. CRP seviyesi ile postmortem interval ve bu markerın postmortem intervalin belirlenmesindeki ayırıcı olma özelliği arasındaki negatif korelasyon CRP’nin amacımıza uygun bir araç olabileceğini gösterebilmektedir. Adli Tıpta; postmortem intervalin ve ölüm nedeninin veya ölüm çeşidinin belirlenebilmesinde daha hassas biyokimyasal markörlere ihtiyaç duyulmaktadır. Daha ileri çalışmalarla bu sonuçlar karşılaştırılmalı ve yeni çözümlere imkan sağlamalıdır. OBJECTIVE: C-reactive protein (CRP) appears in serum associated with many different types of inflammation and in response to a variety of stimuli. These are related to bacterial infection; malignant neoplasms, particularly when associated with tissue necrosis; physical or traumatic injury and many inflammatory clinical conditions. Possibility of CRP in forensic application was originally proposed by outstanding authors. In current study, serum CRP concentration were investigated in forensic autopsy cases of various causes of death, with special reference to the survival time and cause of death in traumatic death and we discussed possibility of its application in forensic diagnosis. METHODS: Cases selected from routine necropsies performed in the Council of Forensic Medicine, Istanbul. Samples were obtained from 104 deceased, where exact postmortem interval (PMI) was known. Serum CRP concentration was assayed by using Cobra Integra 400 Analyser. Blood samples were collected from femoral vein. RESULTS: Serum CRP concentration of total cases ranged from 0.01 to 477.16 mg/l (median, 4.73 mg/l). Statistically significant difference was found between mode of death and titration alterations of CPR (p<0.0001). On the other hand alteration in level of CPR dependent on the period of time after death showed statistically significant negative correlation (r: -0.453, p<0.05) in sudden traumatic death group CONCLUSION: This result shows us protein degrading effect of postmortem autolysis to blood. This is a parallel finding with similar studies and it's very valuable to show autolytic degradation to reflection of PMI. Negative correlation between level serum CRP level and PMI; discriminative properly of this marker for estimation of PMI should provide a useful tool for this purpose. In forensic medicine, there is a need for more sensitive biochemical markers in estimation of PMI and diagnosis for cause of death or mode of death. Further studies are required to compare these results and create possibility for new conclusions.