Akut Lösemi Hastalarında Haploidentik ve Akraba Dışı Kök Hücre Nakli Sonuçlarının Karşılaştırılması
Tarih
2020Yazar
Şahin, Deniz GörenÖzçelik, Emine Tülay
Özçelik, Nurcan
Yıldırım, Burcu Kurt
Hindilerden, Fehmi
Küçükkaya, Reyhan
Arat, Mutlu
Üst veri
Tüm öğe kaydını gösterÖzet
Amaç: Allojeneik kök hücre nakli, günümüzde, yüksek riskli akut lösemi olgularında kullanılabilecek en etkili tedavi seçeneğidir. HLA-uyumlu kardeş vericisi olmayan hastalarda, akraba dışı ve haploidentik vericiler önemli birer seçenektir. Özellikle nakil sonrası siklofosfamid kullanımı ile haploidentik nakil sonuçları, akraba dışı nakillerle karşılaştırıldığında benzer sonuçlar vermektedir. Amacımız, akut lösemi olgularımızda, haploidentik nakil sonuçlarımızın, akraba dışı HLAuyumlu (10/10) (MUD 10/10) ve/veya akraba dışı HLA-uyumlu olmayan (tek loküs; 9/10) (MMUD 9/10) nakil sonuçları ile karşılaştırılmasıdır.Hastalar ve Yöntem: Bu retrospektif çalışmaya, birinci veya ikinci tam remisyonda iken allojeneik kök hücre nakli yapılan, 18-65 yaş aralığındaki toplam 96 akut lösemi tanılı hasta dahil edildi. Tüm hastaların klinik karakteristikleri ve demografik özellikleri tarandı. Sağkalım analizleri için en az nakil sonrası 100 günü tamamlayan hastalar analize uygun kabul edildi.Bulgular: Hastaların ortanca yaşı 39.4 ± 14 yıl idi. Erkek cinsiyet yüzdeleri MUD 10/10, MMUD 9/10 ve haploidentik nakil gruplarında sırasıyla %39.1, %74.2 ve %57.8 saptanmıştır (p= 0.02). Hasta ve verici yaşları, sitomegalovirüs (CMV) durumları, graft versus host hastalığı görülme sıklığı, ortalama nötrofil ve trombosit engraftman süreleri ile nakil sonrası 100. gündeki hastalık durumu gibi diğer faktörlerin, nakil grupları arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık göstermediği izlenmiştir. Sağkalım analizlerinde üç nakil grubu arasında bir farklılık olmadığı, primer hastalık (AML, ALL), transplant öncesi hastalık durumu (TR1, TR2) ve verici CMV durumunun (CMV IgG pozitif veya negatif) sağkalım analizlerinde gruplar arasında önemli bir faktör olmadığı gözlenmiştir (p= 0.406).Sonuç: Çalışmamızda, haploidentik nakilin klinik sonuçlarının MUD 10/10 ve MMUD 9/10 gruplarından daha kötü olmadığı gösterilmiştir. HLA uyumlu vericisi olmayan hastalar için alternatif verici seçiminde, transplantasyonun aciliyeti ve alıcı verici özellikleri de gözönünde bulundurulduğunda, mevcut sonuçlar eşliğinde, haploidentik nakilin uygun bir alternatif nakil seçeneği olduğu söylenebilir. Objective: Allogeneic stem cell transplantation (allo-SCT) remains the most effective curative intent therapy for patients with unfavorable risk acute leukemia. Various donor options are avail?able for the patient who lacks an HLA-matched sibling donor, such as unrelated donors (URD) and haploidentical donors. Recent studies showed promising results of haploidentical donor transplantation (HIDT) using post-transplant cyclophosphamide in comparison with unrelated donor. The goal of this study was to compare the outcome of allo-SCT from haploidentical versus matched unrelated (MUD 10/10) or mismatched unrelated donor at a single HLA-locus (MMUD 9/10) for patients with acute leukemia in remission. Patients and Methods: Ninety-six adult (18-65 years) patients with acute leukemia in first or second remission who underwent allogeneic transplantation with a minimum 100 days follow-up were included in this study. Patient characteristics and medical records of all patients were reviewed retrospectively. Patients who completed minimum 100 days post-transplantation follow-up were identified as eligible for survival analysis. Results: Median age of patients was 39.4 ± 14 years. Proportion of male patients was 39.1%, 74.2% and 57.8% for MUD 10/10, MMUD 9/10 and HIDT groups, respectively, which is significantly different (p= 0.02). The other baseline factors were similar, including patient age, donor age, recipient cytomegalovirus (CMV) status, donor CMV status, graft versus host disease incidence, median neutrophil and platelet engraftment times and disease status at post-transplant 100th day. No significant difference was identified in survival analysis among the MUD 10/10, MMUD 9/10 and HIDT groups, even if they were classified according to primary disease, pre-transplant disease status and donor CMV status. Conclusion: In our study population, clinical outcomes of HIDT patients were inferior to MUD 10/10 and MMUD 9/10 groups. When choosing an alternative donor for patients without an available HLA-matched sibling, urgency of transplantation and host/donor features should be considered.
Kaynak
Türkiye'de Lösemi Lenfoma Miyelom AraştırmalarıCilt
4Sayı
2Bağlantı
https://doi.org/10.5578/llm.69396https://app.trdizin.gov.tr/makale/TkRVeE9UQTFOUT09
http://hdl.handle.net/11446/4493